10 YILDA 10 HEDEF
- 2023’TE AY’A ROKET
- UZAYA İLK TÜRK ASTRONOT
- MİLLİ UZAY PROGRAMI AÇIKLANDI
- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜRKİYE’NİN UZAYDAKİ HEDEFLERİNİ AÇIKLADI:
- EN ÖNEMLİ HEDEFİMİZ CUMHURİYETİMİZİN 100’ÜNCÜ YILINDA AYA İLK TEMASI GERÇEKLEŞTİRMEK
- HİLALİ, AL BAYRAĞIMIZLA AYA GÖNDERMENİN GURURUNU MİLLETİMİZE YAŞATACAĞIZ
- UZAYA GİTME NİTELİKLERİNE SAHİP BİR KİŞİYİ GÖNÜLLÜLER ARASINDAN SEÇECEĞİZ
- TÜRK UZAY YOLCULARINA TÜRKÇE BİR İSİM BULALIM
- GÖKLERE EN ÇOK YAKIŞAN BAYRAĞI HAK ETTİĞİ YERLERE TAŞIYACAĞIZ
- AYAĞIMIZ DÜNYADA GÖZÜMÜZ UZAYDA OLACAK
Türkiye’nin uzay politikaları alanındaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin belirlendiği Milli Uzay Programı açıklandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde Türkiye Uzay Ajansı tarafından hazırlanan programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kamuoyu ile paylaştı. Türkiye’nin uzay yolculuğundaki hedeflerinin anlatıldığı 10 maddelik stratejik hedeflerden oluşan program ile 2023’te Ay’a roket fırlatılacak. İlk Türk astronotu bilim misyonuyla uzaya gönderilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın Türkiye’nin uzaydaki yol haritası olduğunu ifade ederek “Milli Uzay Programındaki birinci ve en önemli hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında aya ilk teması gerçekleştirmektir. Böylece, medeniyet coğrafyamızın da sembolü olan hilali, al bayrağımızla aya göndermenin gururunu milletimize yaşatacağız.” dedi.
Programın önemli bir hedefinin de bir Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi gönüllüler arasından seçerek, gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz. Madem ki; bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Biliyorsunuz bu bizim hassas noktamız. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, gelin, Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet ve millet olarak el ele vereceklerini kaydederek “Göklere en çok yakışan bayrağı, yani ay yıldızlı bayrağımızı hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak.” dedi.
KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİNDE
Türkiye'nin Milli Uzay Programı'nın tanıtımı, Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Tanıtım törenine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Bakanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu katıldı.
YOĞUN KATILIM
Törende, eski Başbakan Binali Yıldırım, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Ankara Valisi Vasip Şahin, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ve TRT Genel Müdürü İbrahim Eren de yer aldı. Tanıtım toplantısını ayrıca Havacılık Uzay ve Teknoloji Festivali’ne (TEKNOFEST) katılım sağlayan öğrenciler ile büyükelçiler ve Türk ve yabancı basın mensupları da takip etti.
Tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
UZAYDAKİ YOL HARİTASI: Bugün, ülkemiz adına tarihi bir dönüm noktasına şahitlik etmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Uzun süreli bir planlama ve çalışmanın ürünü olan, Türkiye’nin ilk Milli Uzay Programı’nı tüm dünyaya ilan edeceğiz. Bu program, gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriğiyle, ülkemizin uzaydaki yol haritasıdır. Küresel uzay yarışında ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum.
GÖKTÜRK-3 SIRADA: Esasen, ülkemizin kozmik rekabetteki mücadelesi 1985’ten bu yana sürüyor. Bu mücadelenin asıl altyapısını ise, son 18 yıldaki yatırımlarımızla oluşturduk. Kendi imkânlarımızla ürettiğimiz ve 2012 yılında uzaya fırlattığımız istihbarat uydumuz GÖKTÜRK-2 bunun ilk örneklerinden biridir. Böylece dünyada uydu üretme kabiliyetine sahip sayılı ülkeler arasına girdik. Şimdi sırada GÖKTÜRK-3 var. Gece ya da gündüz fark etmeksizin, her türlü hava şartında yüksek çözünürlüklü görüntü elde edebilecek bu uydumuzun planlama çalışmalarına devam ediyoruz.
İMECE 2022’DE UZAYDA: TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen, ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydumuz İMECE’nin de entegrasyon işlemleri tamamlandı, testleri sürüyor. İnşallah 2022 yılında bu uydumuzu da uzaya fırlatacağız. İMECE yörüngeye yerleştiğinde, tüm kurumlarımızın görüntü ihtiyacını karşılayacak metre altı çözünürlükteki ilk milli gözlem uydumuz olacaktır. Yerli ve millî imkanlarla ürettiğimiz ilk haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6-A’yı da 2022’de uzaydaki yörüngesine yerleştireceğiz.
EN BÜYÜK TELESKOP: Uydu teknolojilerinin yanı sıra, astronomik gözlem noktasında da önemli altyapılara sahibiz. Ülkemizin modern anlamdaki ilk gözlemevi olan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, Türkiye'nin en büyüğü olan 1,5 metre çapında bir teleskobu barındırıyor. Erzurum’da, Karakaya Tepeleri üzerinde, 3 bin 170 metre yükseklikte Doğu Anadolu Gözlemevini inşa ediyoruz. Bu tesis tamamlandığında, 4 metre çapındaki Türkiye'nin en büyük optik ve ilk kızılötesi teleskobunu devreye almış olacağız.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Bugün, dünya yeni bir değişimin, yeni bir dönüşümün arifesindedir. Yeni dönemde, güç dengelerini uzay keşiflerinin, bu alandaki yeni teknolojilerin belirleyeceği açıkça görülüyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuzla, Türkiye’yi kritik ve özgün teknolojilerin üreticisi yapma hedefimize kilitlenmemizin sebeplerinin en başında bu gerçeği görmemiz geliyor. Şuur, özgüven ve adanmışlığa sahip olduğumuzda erişemeyeceğimiz menzil, aşamayacağımız engel olamaz. Bu anlayışla, doğru zamanda İHA ve SİHA teknolojilerine yatırım yaparak, sahada oyunu değiştiren tarafta yer almayı başardık.
UZAYDA DA OLACAĞIZ: Geçmişimizden aldığımız güçle, kökümüzden beslenerek, geleceğe bakacağız. Teknolojik kapasitemizi geliştirmek ve buradan doğacak olan ekonomiden faydalanmak için, uzayda da olacağız. Elde ettiğimiz tecrübe ve birikimi, bilim, sanayi ve teknoloji ekosistemimize aktarabilmek için, uzayda da olacağız. Güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini, sadece dünyada değil uzayda da tahkim edeceğiz. İşte bu vizyonu yürütecek olan kurumumuz Türkiye Uzay Ajansı’dır.
GÖZYÜZÜNE BAK AY’I GÖR: Bu kurumumuz, uzay alanında birikmiş kabiliyetlerimizi tek çatı altında koordine etmek ve bu alanda yeni, güçlü bir sinerji oluşturmak için yola çıktı. İlk görevi Milli Uzay Programı hazırlamak olan ajansımız, kamu kuruluşlarından özel sektöre, üniversitelerden uluslararası ortaklara kadar tüm paydaşların katkılarıyla çalışmasını tamamladı. Milli Uzay Programımızda, hedeflerimizi gerçekleştirmek için hangi kaynak ve yetkinliklere sahip olmamız gerektiğini, adımlarımızı ne zaman ve ne şekilde atacağımızı belirledik. Şimdi Türkiye’nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Milli Uzay Programımızı, bu günlerde meşhur olan sloganıyla tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki, Gökyüzüne Bak Ay’ı Gör.
AY’A GİDİYORUZ: Milli Uzay Programındaki birinci ve en önemli hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında aya ilk teması gerçekleştirmektir. Evet, Ay’a gidiyoruz. Hazırlıklarına başladığımız Ay Programı ile bu hedefi iki aşamada tamamlamayı planlıyoruz. İlk aşamada, 2023 yılı sonunda, yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrid roketimizle aya ulaşarak, sert iniş gerçekleştireceğiz. Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı, uluslararası iş birliği ile hayata geçireceğiz. Bu görevi tamamladığımızda, hem aya ulaşmayı başaran ülkelerden biri olacak, hem de ikinci aşama ay misyonu için gerekli bilgileri toplamış olacağız.
YUMUŞAK İNİŞ 2028 YILINDA: 2028 yılında hayata geçirmeyi planladığımız ikinci aşamada ise, aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı, bu kez kendi milli roketlerimizle yapmayı hedefliyoruz. Aya yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz bu aşamayı da tamamladığımızda, ayda bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna geleceğiz. Böylece, medeniyet coğrafyamızın da sembolü olan hilali, al bayrağımızla aya göndermenin gururunu milletimize yaşatacağız. Hazırlıklarına başladığımız Ay Programı, fırlatma, roket ve kontrol teknolojilerindeki atılımlarımız için bir kaldıraç görevi görecektir. Bu program, yüksek radyasyona dayanaklı teçhizat teknolojisinden haberleşmeye, otonomiden yapay zekâya kadar birçok alandaki çalışmalara zemin oluşturacaktır. Böylece, yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz alt sistemlerin ticarileşmesinin de önü açılacaktır. Yakın zamanda aya iniş denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan ülkeleri hepimiz gördük. Türk mühendislerinin inşallah bu görevi başaracaklarına tüm kalbimle inanıyorum.
GÖNÜLLÜLER ARASINDAN SEÇİLECEK: Onuncu ve son hedefimiz, evet, bir Türk vatandaşını uzaya göndermektir. Eminim ki, birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki aranızda hala bu hayalini sürdürenler vardır. Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi, elbette bir turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz. Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi gönüllüler arasından seçerek, gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz. Bu sayede, uluslararası uzay istasyonunun altyapısından yararlanarak bilimsel deney yapma imkânına kavuşacağız.
BİR İSİM BULALIM: Tabii benim burada bir şerhim var. Madem ki; bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Biliyorsunuz bu bizim hassas noktamız. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, gelin, Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. Tabii yalnızca dil bilimciler değil, 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.
AYAKLARI YERE BASAN HEDEFLER: Saydığımız hedeflerin her biri, elbette iddialıdır, zorlayıcıdır. Ama bunların hepsi de ayakları yere basan hedeflerdir. Türkiye’nin bu devrimi gerçekleştireceğinden, uzay yarışında güçlü bir aktör olarak yerini alacağından en ufak bir şüphe duymuyorum. Türkiye Uzay Ajansı’nın geliştireceği projeleri, Milli Uzay Programındaki hedefleri bizzat takip edecek, destek olacağım.
KÖKÜMÜZ DÜNYA’DA DALLARIMIZ GÖKLERDE: Devlet-millet el ele verecek, göklere en çok yakışan bayrağı, yani ay yıldızlı bayrağımızı hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak. Bu duygularla, Milli Uzay Programımızın ülkemiz ve tüm insanlık için hayırlı olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanımız başta olmak üzere, Türkiye Uzay Ajansına ve katkı sağlayan tüm paydaşlara şükranlarımı sunuyorum.
MARKA TESCİL BELGESİ
Konuşmanın ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye Uzay Ajansı’nın marka tescil belgesini takdim etti.
İMZALAR ATILDI
Daha sonra Milli Uzay Programı’nın hayata geçmesi için kamu, üniversite ve özel sektörden paydaşlar yürütülen çalışmaları somutlaştıracak 4 protokol ve sözleşme imza altına alındı. İlk olarak Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda TUSAŞ, TÜRKSAT ve TÜBİTAK UZAY arasında “Milli Uydu Üretim Şirketi Kurulmasına İlişkin Protokol”ü imzalandı. Protokole, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUSAŞ Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, TÜRKSAT Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok imza attı. Protokol ile uydu üretiminin tek çatı altında toplanması amaçlanıyor.
İTÜ İLE İŞ BİRLİĞİ
İkinci imza, Türkiye Uzay Ajansı ile İstanbul Teknik Üniversitesi arasında “Havacılık Ve Uzay Teknolojileri Alanlarında Bilimsel Ve Teknolojik İş Birliği Protokolü” için atıldı. Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım ile İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, uzay operasyon merkezi çalışmaları, Füzyon Enerji Sistemleri Araştırmaları (FESA) başta olmak üzere havacılık ve uzay teknolojileri konularında iş birliğine gitti.
TELESKOP YAZILIMI
Törende ayrıca, Türkiye Uzay Ajansı, Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Uzay arasında “Artırılmış X-Işını Zamanlama Ve Polarimetri Uydusu Geniş Alan İzleme Uygulama Yazılımı Proje Sözleşmesi” imzalandı. Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ile TÜBİTAK UZAY Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mesut Gökten, uydunun üzerinde yer alan geniş alan gözleme teleskobunun yazılım çalışmaları hakkındaki sözleşmeyi imza altına aldı.
SON İMZA ODTÜ İLE
Gecede son imzalar, Türkiye Uzay Ajansı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve ODTÜ Teknokent arasında kurulacak “Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Ortak Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme Çalışmaları Yapılması Ve İşbirliği Protokolü” hakkında oldu. Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım ile ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ve ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Serdar Raşit Alemdar protokolü imzaladı. Bu protokol ile de ODTÜ TEKNOKENT Uzay ve Havacılık Teknolojileri Ek Alanı ile kurulacak uzay teknoloji geliştirme bölgesinde ortak Ar-Ge ve teknoloji geliştirme çalışmaları ve Ar-Ge şirketlerinin geliştirilmesi başta olmak yapılacak çalışmaların temeli atıldı.
EŞGÜDÜM VURGUSU
Milli Uzay Programı, Türkiye’nin uzay politikaları alanında vizyon, strateji, hedef ve projelerinin belirlenmesi; bunları eşgüdüm içinde yürütülmesine yönelik olarak dünyadaki gelişmeler ve Türkiye’deki mevcut potansiyel dikkate alınarak hazırlandı.
DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
Milli Uzay Programının amaçları arasında Türkiye’deki uzay teknolojileri alanındaki ihtiyaçlar ve yetenekler çerçevesinde öne çıkacak teknolojilerin ve gerekli altyapıların geliştirilmesi ve Türkiye’nin bu alandaki dışa bağımlılığının azaltılması yer alıyor.
GENÇLERDE FARKINDALIK
Başta gençler olmak üzere tüm kesimlerin uzay alanındaki farkındalığının artırılmasını hedefleyen program, mevcut yeteneklerin ve başarıların milli teknolojiler ile daha ileriye taşınmasını, uzay teknolojilerinin ülke kalkınmasında bir araç olarak kullanılmasını amaçlıyor.
STRATEJİK 10 HEDEF
Milli Uzay Programı ile stratejik 10 hedef belirlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan hedefler şöyle:
- AY GÖREVİ: Cumhuriyet’in 100’ncü yılında uluslararası iş birliği ile yakın Dünya yörüngesinde ateşlenecek milli ve özgün hibrit roketle Ay’a sert iniş gerçekleştirilecek. İkinci aşamada, ilk fırlatma bu kez milli roketle yapılacak ve Ay’a yumuşak iniş gerçekleştirilecek.
- YERLİ UYDU: Yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkartılacak. Türkiye’nin uydu üretim kabiliyeti, Türkiye Uzay Ajansı’nın koordinasyonunda kurulacak olan tek bir milli şirket bünyesinde birleştirilecek.
- BÖLGESEL KONUMLAMA: Türkiye’ye ait bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirilecek. Bu konuda kritik teknolojilere güdümlü projeler yoluyla yatırım yapılacak.
- UZAY LİMANI: Uzaya erişimi sağlamak amacıyla bir uzay limanı işletmesi kurulacak. Türkiye için en uygun fırlatma alanı ve teknolojisi belirlenecek. Fırlatma tesis altyapısı oluşturulacak.
- UZAY HAVASI: Uzay havası veya meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yapılarak uzaydaki yetkinlik arttırılacak. Özellikle iyonosfer araştırmaları desteklenecek. Uzay havası gözlemlerini toplalayan bir birim oluşturulacak.
- UZAY NESNELERİ: Türkiye, astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha yetkin bir konuma getirilecek. Radyo teleskoplarıyla bilim insanları, uzaydan gelen radyo dalgaları üzerinde çalışabilecek. Aktif uydular ve uzay çöpleri yerden ve uzaydan izlenecek.
- UZAY SANAYİSİ: Uzay alanında sanayi kümelenmesi ile entegre çalışmalar yürütülecek. Uzay teknolojisi ürünleri ve hizmetleri ihraç edilecek. Yüksek nitelikli insan kaynağı için istihdam oluşturulacak.
- UZAY TEKNOLOJİLERİ GELİŞTİRME BÖLGESİ: ODTÜ ile birlikte yerli ve yabancı yatırımcılarla ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurulacak. Uygun teşvik mekanizmalarıyla uzay alanına devşirilebilecek yeteneklere sahip KOBİ’lerin bu bölgede yer alması sağlanacak.
- UZAY FARKINDALIĞI: Uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağını geliştirmek amacıyla uzay farkındalığı oluşturulacak. Net olarak tanımlanmış alanlarda yüksek lisans ve doktora bursları verilecek. Ulusal, uluslararası yaz okulları, kurslar ve çalıştaylar organize edilecek.
- TÜRK ASTRONOT: Bir Türk vatandaşı, bilim misyonuya uzaya gönderilecek. Böylece Türkiye, uluslararası uzay istasyonunun altyapısından yararlanarak bilimsel deney yapma imkanına kavuşacak. Türkiye’nin uzay alanında görünürlüğü artacak.
2000’Lİ YILLARDA HIZ KAZANDI
Uzayın dünyada politik ve ekonomik olarak öncelikli gündem haline gelmesiyle Türkiye’de de uzay çalışmaları hız kazandı. 2000’li yıllar ile beraber haberleşme ve yer gözlem uyduları ile bu alanda önemli kabiliyetler kazanan Türkiye, yerli ve milli politikalar ile bu alanda bir ekosistem oluşturma hedefine doğru yöneldi. Bu çalışmalar kapsamında 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Daha sonra Milli Uzay Programı’nı oluşturmak amacıyla çalıştaylar düzenlendi.
SOSYAL MEDYADAN DAVET
Toplantı öncesinde sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, gençlere seslenerek “Ülkemizin önümüzdeki 10 yılda uzay alanında neleri başarması sizi daha çok heyecanlandırır? Bu akşam saat 19:00’da Sn. Cumhurbaşkanımızın tanıtacağı Milli Uzay Programında iddialı hedeflerimiz var. Mutlaka takip edin.” mesajını paylaştı.
LOGOSU GÖRÜCÜYE ÇIKTI
Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da katılımıyla gerçekleştirilen "Milli Uzay Programı" tanıtım toplantısında, TUA'nın logosu da ilk kez tanıtıldı. Türkiye Uzay Ajansı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda da ajansın logonun hikayesine ilişkin şu bilgilere yer verildi: TUA logosu, bilinmeze, evrenin derinliklerine uzanan kesintisiz, kararlı bir hareketi simgeler. Bu hareketin karakteri Batı tipografisinin fonksiyonel okunaklılığından, Doğu'nun kadim kültürünün tek nefeste okunan kaligrafisine uzanır. Dev bir roketin gövdesinden küçük bir yaka rozetine kadar farklı ölçek ve uygulamalarda okunaklılığını, işaret özelliğini kaybetmemesi için tasarlanan harfler birbirine eklemlenirken ortaya çıkan resmin içindeki 'yıldız' imgesi gökyüzündeki al bayrağımızı temsil ediyor. İşte bu güzel logo, Türkiye'nin uzaydaki yeni başarılarının imzası olacak.
TARİHİN SIFIR NOKTASINDAKİ MONOLİT
Tarihin sıfır noktası olarak bilinen ve insanoğlunun yerleşik yaşama geçmeden önce de bir tapınakta ibadet ettiğinin ispatı olarak gösterilen Şanlıurfa Göbeklitepe’de ortaya çıkan metal blokun sırrı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasıyla çözüldü.
GÖKYÜZÜNE BAK AY’I GÖR!
5 şubatta Göbeklitepe yakınlarında bulunan gizemli monolitte, Göktürk alfabesiyle "Gökyüzüne bak, Ay'ı gör" ifadesini yer almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında “Gökyüzüne bak, Ay’ı gör” dedi. Bu sırada arkasında bulunan led ekranda metal blokun görseli ortaya çıktı. Monolitin, Milli Uzay Programı'nın tanıtımı için dikildiği anlaşıldı.